Sayfalar

Küresel ısınma ve İstanbul - 1




Bildiğiniz gibi İstanbul Türkiye'nin en önemli kentlerinden sosyoekonomik ve kültürel açıdan da dünyada sayılı kentlerden bir tanesidir. Acaba İstanbul'un küresel ısınmada alacağı rol nasıldır? İstanbul'un küresel ısınmayla mücadelesi yeterli midir? Üçüncü köprünün yapılması İstanbul'a fayda mı sağlar zarar mı sağlar? Bu yazımda size elimden geldiği kadar bunu anlatmaya çalışacağım.

Türkiye'nin en büyük şehri olan İstanbul'un yeşile bakış açısı politikacılar tarafından pek önemsenmiyor diyebilirim. İstanbul'un kuzeyi, Karadeniz kıyı şeridi boyunca uzanan geniş yeşil alanlarıyla, bir doğa harikasıdır. Bu yeşil alanda pek çok doğaya fayda sağlayan biyolojik çeşitlilik vardır, aynı şekilde buralar doğa sit alanı , tabiat koruma alanı, yaban hayatı koruma alanı olarak da bilinir. Türkiye'nin önemli bitki alanlarından biri olarak tanımlanmıştır(ÖBA NO:10). Göçmen kuşlar için Avrupa'daki en önemli göç yollarından biri üzerinde yer alır. Bu nedenle Türkiye'nin en önemli kuş alanlarından biridir (ÖKA No:5) Bu kadar güzel ve önemli bir konumda bulunan İstanbul'un kuzeyi yapımı planlanan III. Boğaziçi köprüsü ve bağlantılı yapılaşmalar nedeniyle, büyük bir tehlike içerisindedir  Bu tehlikeye önlem alınacağına daha fazla üstüne gidilmesi İstanbul ve çevre kentlerde yaşayanlar için olumsuzluklar oluşturmaya devam edecek hatta daha fazlada artacaktır. Doğal alanların tahrip edilmesi hatta yok edilmesiyle hiç bir sonuca varılmayacağı ayrıca ileride çok büyük çevre sorunlarına yol açacağı bir gerçektir. Doğal alanlar kentlerde yaşam kalitesinin (temiz hava ve su vb.) garantisi ve küresel ısınmaya karşı kullanılan en değerli kozlardan bir tanesidir. Bu doğal alanların tahrip edilmesi ve yok edilmemesi gerekir. İstanbul'da yaşayan vatandaşın daha fazla yola, alışverişe yada gökdelene değil nefes alabilecekleri daha fazla yeşil alana ihtiyacı var. 



Avrupa'ya bakarsak şehirlerin doğa ile barışık olduğunu yapılan ekolojik çalışmalarda görebiliriz. Bu çalışmalar yaklaşık 100 yıl öncesine dayanıyor. Son yıllarda ise Avrupa birliği'ne üye ülkeler küresel ısınmanın  ortaya çıkartabileceği sorunlara karşı araştırmalar yapabiliyor, bu alanda bir çok araştırma  ve rehberler geliştirerek  projelerini yürütmeye çalışıyor ve bunda da gayet başarılı oluyorlar. Avrupa'da artık her ülke ve her şehir, küresel ısınmaya karşı insana ve doğaya yararlı olacak önlemleri almak ve kamuoyunu bilgilendirecek çalışmalar yapmaktadır.

Son zamanlarda yaz mevsimlerinde kısır bir döngü yaşanması (örnek olarak: her yaz artan sıcaklıklara karşı binalara daha çok klima takılıyor, daha çok klima daha çok elektrik akımına neden oluyor.) küresel ısınmanın artmasını sağlamakla beraber çok daha etkileyici bir takım sebeplere yol açabiliyor. Daha fazla sıcaklık ve karbon salınımına neden olan bu durum avrupa'da bu konuda yapılan araştırmalar sonucunda şehirlerdeki yeşil alanların cankurtaran görevi gördüğünü ve şehiri aşırı ısınmaktan kurtardığı göstermektedir. (bir şehirde %98 oranında bitki örtüsünün bulunduğu bölüm ile %20 oranında bitki örtüsünün bulunduğu bölüm arasında neredeyse iki katına varan bir sıcaklık farkı olduğu saptanmıştır) Bu yüzden İstanbul'un küresel ısınmada mücadele edebilmesi ve şehirde yaşayan insanların daha rahat edebilmesi için daha fazla yeşil alan yapılması ve var olan yeşil alanların ise koruma altında olması gerekmektedir. Buna ek olarak binalarda yalıtıma ve binalar arasında  da park gibi açıklıklara yer vermek gibi bazı önlemler de alınması gerekir.



Küresel ısınmayla ilgili araştırmalar gösteriyor ki, 1970'li yıllardan beri sıcaklıklarda her 10 yılda 0.3 santigrat derecelik bir artış yaşandığını ortaya koymaktadır. Bilim adamları 2003 ve 2010 yazlarının Avrupa'da son 500 yılın en sıcak yazları olarak kaydedildiğini ve bu örneklerin artacağını  özellikle aşırı nüfuslu şehirlerin (İstanbul gibi) bu durumdan çok daha fazla etkileneceğini göstermektedir. Betonlaşan şehirlerde binalar bütün gün, yeşil alanlara göre çok daha fazla sıcaklığı emiyor olması ve bütün gece bu sıcaklığı salıyor olması yeşil alanların değerini çok daha fazla arttırmaktadır. Çoğunlukla gökdelenler ve yüksek katlı apartmanlar şehrin en sıcak alanları olarak tespit edilmiştir. Çünkü bu büyük binalar  daha büyük miktarlarda ısı üretiyor ve binalar arasında yok denecek kadar yeşil alan bulunuyor. Bu nedenle, şehirlerde mikro klimalar oluşmakta, sıcaklık ve rutubet artmakta, rüzgar istikameti ve yağış miktarları değişmektedir. Ayrıca bu durum hava kirliliği de yaratmaktadır, aşırı sıcaklıklar ile kirli havanın birbirlerini kuvvetlendirdiğini kanıtlamaktadır. Birde şu var kışın  ise çok daha fazla soğuğun artmasıyla birlikte şehirde yaşayan insanları hava kirliliği müthiş etkilemektedir. Bildiğiniz gibi İstanbul'da çok büyük sorunlardan bir tanesi de ulaşım sorunudur yani taşıt sorunu. Taşıtlardan da çok büyük hava kirliliği oluşmaktadır. Kışın doğal gaz olmayan yerlerde bilindiği gibi kömür vb. karbondioksit gibi gazların oluşmasına sebep olacaktır buda şehirdeki hava kirliliğini çok daha fazla arttıracak bu durum sürerse ve ayrıca İstanbul'un kuzey kesiminde bulunan (Kuzey Boğaziçi ve Karadeniz kıyı şeridi boyunda uzanan geniş yeşil alan) ekolojik koşulların tahrip edilmesi İstanbul'u çok daha fazla zor duruma düşürür ve şehirde yaşayan insanlarda görülen hastalıkların artmasına sebep olarak ülkemizin ekonomisine de zararı olabilmektedir.

Bundan sonraki yazımı Küresel ısınma ve İstanbul - 2' de yazacağım.


KAYNAK: ntvmsnbc.com
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
BREZİLYA'DA EN UCUZ RÜZGAR ELEKTRİĞİ SATILACAK
İŞTE 2012'NİN ÇEVRE OLAYLARI
EVİNİZDE ELEKTRİK ÜRETMEYE NE DERSİNİZ
AVRUPADA SÜRÜRÜLEBİLİR ENERJİ TEŞVİKLERİ AZALDI
WWEC RAPORUNA GÖRE RÜZGAR GÜCÜ ARTACAK
TEHLİKELİ ATIK NEDİR?
ABD'DE KASIRGA ETKİSİNİ SÜRDÜRÜYOR
ALMANYA KARA TESLİM OLDU
ÇEVRE KİRLİLİĞİ NEDENLERİ
ÇEVRE SAĞLIĞI NEDEN ÖNEMLİDİR?
RÜZGAR ENERJİSİ
TÜRK BALIKÇICILIĞINI BEKLEYEN TEHKİKE
AMASRANIN TERMİK SANTRAL DRAMI
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ
SAPANCA GÖLÜNDE FELAKETTEN DÖNÜLDÜ
DOĞA İNTİKAM PEŞİNDE!
MANPOWER ANALİZ EDİYOR
2-3 YIL SONRA ÇEVRE YATIRIMLARI NE DURUMDA OLACAK
ANTARTİKA'DA TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR
NORVEÇ'TE KARBON DEPOLAMA TESİSİ YAPTILAR
ÇEVREMİ ODA NE? YANİ MEZUN GENÇ Mİ AT ÇÖPE GİTSİN
MERSİNDE YAPILMAK İSTENEN NÜKLEER SANTRAL DANDİK Mİ?
İKLİM VERGİSİNE ÇİN ENGELİ
TRAKYA TOPRAKLARI KURTARILMALI
NÜKLEERSİZ JAPONYA MÜMKÜN MÜ?
KANADA'DA BUZ TUTTU
BP SIZINTISININ NEDENİ KÖTÜ YÖNETİM
DİLOVASINDA ÇOCUKLAR KANSER İÇİYOR
ÇÖPTEN 2 MİLYON LİRA ÇIKTI
MOR RÜZGAR TRİBÜNLERİ
KÜRE DAĞLARINDA HES KABUSU
KORUNAN ALAN HE İNŞAATLARINA AÇILIYOR
POŞETE KARŞI ÇEVRECİ BİRLİK
GOOGLEDEN BÜYÜK BAĞIŞ
MAVİ YÜZGEÇLİ ORKİDOS KATLİAMINI DURDURUN
AVUSTRALYA'DA SEL YIKICI BOYUTTA
ABD'DE DEV PROJE
HAVA KİRLİLİĞİNİN TANIMI
SERA GAZI NEDİR?
YANARDAĞ HAKKINDA HERŞEY
YANARDAĞLARIN YILI

Hiç yorum yok: